MAZDA VISION X-COUPE ve X-COMPACT konseptleri ile Avrupa’ya özel yeni CX-5: döner motorlu PHEV ve yapay zekâ

MAZDA VISION X-COUPE Konsepti

MAZDA VISION X-COUPE, ileri teknolojiyle donatılmış bir spor coupe; duygusal bağ kuran sürüş deneyimini öne çıkarırken çevresel etkiyi kontrol altında tutmak için tasarlandı. Benzersiz Plug-in Hybrid Electric Vehicle (PHEV) sistemi, 510 beygir gücünde değerlendirilen devrimci iki rotorlu bir içten yanmalı motoru bir elektrik motoruyla eşleştiriyor. Bu kurulum, elektrikli sürüş ile döner motorun uyumu sayesinde yaklaşık 160 kilometrelik yalnızca EV menzili ve toplamda yaklaşık 800 kilometrelik sürüş menzili hedefliyor. Rotary’nin bu rolde geri dönüşü, Mazda’nın karakter ile verimliliği aynı ölçüde kovaladığını gösteriyor; his arayıp menzil endişesi yaşamak istemeyenler için cezbedici bir karışım.

Performansın ötesinde, konsept, mikroalglerden elde edilen çevre dostu yakıtın kullanımı ve otomobil hareket halindeyken CO2 emisyonlarını azaltmayı amaçlayan Mazda Mobile Carbon Capture teknolojisi sayesinde, markanın mobilitenin karbon ayak izini küçültme niyetini yansıtıyor. Hayata geçtiğinde, bu araç seti sürdürülebilirliği sonradan akla gelen bir eklenti olmaktan çıkarıp sürüşün doğal parçası haline getirebilir.

MAZDA VISION X-COMPACT Konsepti

İkinci konsept, MAZDA VISION X-COMPACT, sürücü ve yolcular için konfor ve zahmetsizliği merkeze alıyor. Dostane insan–makine etkileşimini teşvik edecek şekilde tasarlanmış gelişmiş bir yapay zekâya sahip. Bu sistem, içerdekilerle doğal diyaloglar kurabiliyor, kişiselleştirilmiş rotalar oluşturmaya yardımcı oluyor, herkesin tercihlerini hesaba katıyor ve yolculuk konforunu yükseltiyor. Yaklaşımın hedefi, araç içi teknolojiyi sezgisel ve pürüzsüz kılmak; böylece insanlar otomobile değil, otomobil insanlara uyum sağlıyor.

MAZDA CX-5’in Avrupa Sürümü

Konseptlerin yanında Mazda, Avrupa pazarı için özel olarak uyarlanmış, popüler MAZDA CX-5’in yeni bir versiyonunu da tanıttı. En güncel CX-5, iyileştirilmiş kabin ergonomisini KODO tasarım diliyle birleştiriyor; marka bu dili Japon minimalizmi ve dinamizminden beslenen, hareketin ruhunu yansıtmayı amaçlayan bir yaklaşım olarak konumlandırıyor. Kullanım davranışı, Mazda’nın sürücüyle otomobili tek beden gibi hissettirmeyi hedeflediğini ifade ettiği Jinba-ittai felsefesiyle keskinleşiyor; sürücü ve makineyi birbirine daha da yaklaştırıyor.

SUV, günümüz şehir trafiğinde performans ve verimliliği optimize etmek üzere tasarlanan güncellenmiş MAZDA E/E ARCHITECTURE+ üzerinde yükseliyor. Bir araya geldiğinde bu değişiklikler, günlük kullanımda önemli olan noktalarda daha rafine hisseden, ama tanıdık karakterini koruyan bir CX-5 vadediyor.