ABD ve Avrupa arka sinyal farkı: mevzuat, tasarım ve güvenilirlik
ABD ve Avrupa’da arka sinyal renkleri neden farklı? ECE R48 ve FMVSS 108, kehribar-kırmızı kuralıyla LED tasarımı, sis lambası ve üretim maliyetlerini etkiliyor.
Amerikan ve Avrupa otomobilleri arasındaki tezat ilk bakışta belli oluyor: ABD’de arka sinyaller kırmızı yanarken, Avrupa’da kehribar renkte parlıyor. Bu fark müşteri zevkinden değil, mevzuattan kaynaklanıyor. Tarantas News’e konuşan otomobil uzmanı Dmitry Novikov, Avrupa’da ECE R48’in kehribar sinyali zorunlu kıldığını, ABD’de ise FMVSS 108’in buna sadece izin verdiğini hatırlatıyor. Sürücüye küçük bir stil detayı gibi görünen konu, üretim tarafında tasarım, test ve tedarik kararlarının zincirine dönüşüyor; markaları iki ayrı aydınlatma kurulumu yürütmeye, sertifikasyonları iki kez almaya ve üretimi ayrık hatlarda sürdürmeye itiyor.
Teknik ayrıntılar uçurumu derinleştiriyor. Avrupa tipi lamba takımları, daha parlak kehribar çıkış için ayarlanıyor; aynı lensler kırmızı sinyal vermek için kullanıldığında ABD’nin fotometrik gerekliliklerini karşılamıyor. Evrensel bir modül daha fazla LED ve elden geçirilmiş optik gerektirir; bu da maliyeti yukarı taşır. Arka sis lambası işi daha da karmaşıklaştırıyor: AB’de zorunlu, ABD’de gerek yok, bu nedenle birçok marka gövde tasarımını yeniden çalışmak durumunda kalıyor. Tüm bu değişkenlerle, tek tip bir arka lamba takımının neden varsayılan tercih olmadığı açık.
Güvenilirlik de denkleme giriyor. Renk değiştirebilen çok kanallı LED kartlar daha sıcak çalışıyor ve BMW’nin dahili verilerine göre arıza oranları neredeyse iki katına çıkıyor. Uzun garanti taahhütlerinin olduğu pazarlarda bu ciddi bir handikap ve sektörün temkinini açıklamaya yetiyor. Ölçek ekonomileri cazip görünse de, güvenlikle doğrudan ilişkili bir bileşende ihtiyatın ağır basması şaşırtıcı değil.
Bazı modellerde üreticiler arka sis lambası veya ek optikler için donanımı tamamen atlayıp, versiyonlar arasındaki farkı yazılımla sınırlıyor. İleriye bakıldığında birleşik bir tasarım hâlâ mümkün görünüyor: Aynı LED’lerle parlaklık yazılımla yönetilebilir, kullanılmayan işlevler kilitlenebilir. Mantık net: donanımı sadeleştir, çeşitliliği kodla yönet; ancak bugünkü düzenlemelerin yamalı yapısı bu ayrışmayı hayatta tutuyor.