BMW, döngüsel tasarım felsefesinin Neue Klasse ailesindeki yeni modelleri — iX3 dahil — nasıl yönlendirdiğini netleştiriyor. Designworks’e göre hedef hâlâ karbon ayak izini küçültmek; ancak oraya giden yol, müşterilerin gerçekten aradığı malzemeler ve görsel anlatımlardan geçiyor. Yaklaşım adım adım olgunlaşıyor ve en önemlisi, algılanan kalite ya da incelikten ödün istemiyor; sürdürülebilirliği bir kısıt yerine, tasarımın elini güçlendiren bir kaldıraç hâline getiriyor. Bu bakış, vitrinde değer hissini düşürmeden çevre bilançosunu iyileştirmenin en makul yolu gibi duruyor.

Designworks, sürdürülebilirliğin bir avantaj olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor. Ekip bunu fayda odaklı bir zihniyet olarak tanımlıyor: çevreye duyarlı çözümler, bir otomobilin kabiliyetlerini kısmak yerine değerini artırmayı hedefliyor. Döngüsel tasarım onlar için yalnızca malzemenin geri dönüşümü değil; aynı zamanda tasarım ifadesini ve mühendislik seçeneklerini genişleten bir alan. Kısıttan fırsata yapılan bu çerçeve değişimi, premium markaların çekiciliğini diri tutmak için ihtiyaç duyduğu tarifle örtüşüyor; tonun doğru yerde olduğunu söylemek mümkün.

Döngüsellik, gelecek nesil elektriklilerin karakterine de doğrudan bağlanıyor. Alçak ağırlık merkezi ve elektrikli aktarmanın anlık tepkisi; biçim, oranlar ve farklı pazarlarda görsel güç algısı için yeni gereklilikler koyuyor. Premium sınıfa yeni eklenen alternatifler arasından seçim yapan müşteriler için bu yönelim kritik; zira bir otomobilin nasıl göründüğü ve hissettirdiği, teknik veriler kadar kolaylıkla son kararı belirleyebiliyor.